Cuma, Mart 19, 2010

ABDÜL HORTLADI

Kurtlar Vadisi dizisini bilmeyen yoktur sanırım.Bu sezon yedinci sezonları olsa gerek.İlk yıllarında pek izlemezdim,hatta izleyenlere tuhaf bir gözle bakardım.Ancak şimdi tam bir Kurtlar Vadisi müdavimi oldum çıktım bende.Hemen hemen hiç bir bölümünü kaçırmıyorum desem yeridir.Hatta geçenlerde Şam-Halep arası bir yolculuğum esnasında Otobüste dört bölüm arka arkaya izletmelerine rağmen hiç sıkılmamıştım.Tabi sıkılmamamın arkasında dizinin Arapça olarak yayınlanması ve Arapların arasında olmamında etkisi vardı.Ben aslında birazda Arap seyircilerin pür dikkat diziyi izlemelerini gözlemlemiştim.Neyse gelelim sadede..

Bir önceki bölümde Siyah Zambak hanımında ifade ettiği üzere,şaşkın bir vaziyette diziyi izlerken içimden "yok yahu artık Abdülhey de ölünce bu dizi izlenmez ki vs. "derken,bir başka Kurtlar Vadisi fanatiği olan hanım oradan "Abdulhey ölmedi görürsün"demez mi?İçimden "yok daha neler"dedim.Gel görelim dün akşamki bölümde,Polat'ın Abdül'ü kurtarma planını(!) ağzım açık izleyince farkına varmadan "oha"demişim.Her bölümünü, işlediği konular ve oyuncuların rollerinin hakkını vermelerinden olsa gerek ayrı bir heyecan ve soluksuz izlerken;Mematinin "Abdülhey" nidasıyla aslında bunun bir oyun olduğunun ancak farkına varabildik!Bakalım bu oyunun sonu nereye varacak?