Çarşamba, Şubat 21, 2007

Salı, Şubat 20, 2007

KAYLULE

Kaylule;Gün ortasında bir miktar uyumadır.Duha vaktinde olduğu gibi,öğleden sonrada kaylule yapılabilir.Kaylule uykusunun hükmü;sünnet-i seniyyedir.
Rasulüllah (s.a.s): "Gündüz orucu için sahur yemeğinden ve gece ibadetine kalkmak için "kaylule"den yararlanın" (İbn Mâce, Savm, 22)
buyurmuşlardır.

Gece yemeği gündüz orucuna yardımcı olduğu gibi, kaylule etmek de gece ibadetine yardımcıdır. Gece ibadetine kalkmayacak bile olsa bu vakitlerde uyumak lüzumsuz dedikodu yapmaktan daha makbuldür. (İmam-ı Gazali)

İmam-ı a'zam Ebu Hanife her gün sabah namazını camide kılıp öğleye kadar sualleri olanlara cevab verir, öğleden önce oturduğu yerde kaylule yapardı. (Temimi, Mekki)

Cumartesi, Şubat 17, 2007

GÜNAHLARIN GİZLİ KALMASI

Kul hakkını içermediği sürece günahları üçüncü şahısların bilmesine gerek yoktur.Çünkü günahların özünde “gizlilik” esası vardır ve bu muhafaza edilmelidir. Allah’ın “Settarü’l-uyub” ismi günahları gizlemek istemektedir. Af yolunun kapanmaması için günahların gizli kalması elzemdir.

Bediüzzaman hazretleri,insanın kusur ve günah işlemeye kabiliyetli bir fıtratı bulunduğunu beyan eder.Ayrıca Cenab-ı Hakkın Settar ve Ğaffar isimlerinin kusurlar ve günahlara karşı bir siper hükmünde bulunduğunu; yalnız Kendisine sığınıldığında Cenab-ı Hakkın günahları örttüğünü, gizlediğini ve bağışladığını kaydeder.

Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) buyuruyor ki:
* “Günahı açıktan işlemekten sıkılmayanlar hariç bütün ümmetim bağışlanmıştır. Geceleyin bir günah işleyip, Allah da yaptığı bu günahı örtmüşken sabahleyin kalkıp, ‘Akşam şöyle şöyle yaptım’ diyen kişi, açıkça günah işlemekten sıkılmayan kimselerdendir. Rabbi geceleyin suçunu örtmüşken, sabahleyin kalkıp Allah’ın örttüğü bu örtüyü kaldırıyor.”
* “Bir kul dünyada bir kulun ayıbını örterse, Allah da kıyamet gününde onun ayıbını örter.”
* “Günah işlediğinde hemen tevbe et. Gizli işlediğin günaha gizlice, açıktan işlediğin günaha da açıktan tevbe et.”
* “Günah gizli kaldıkça sadece sahibine zarar verir. Ortaya çıktığında ise düzeltilmezse, topluma zarar verir.”
* “Allah’tan kusurlarınızı örtmesini ve sizi korktuklarınızdan emin kılmasını isteyin.”
* “Allah Teala şöyle buyuruyor: ‘Ben dünyada Müslüman bir kulumun örttüğüm bir kusurunu, ahirette ortaya çıkarıp onu rezil ve rüsvay etmeyecek kadar büyük kerem ve af sahibiyim.’”

Salı, Şubat 13, 2007

Cumartesi, Şubat 10, 2007

LALELİ CAMİİ


Sultan 3.Mustafa hayır yapmayı seven bir padişahtı.Hayır ve hasenat deyince kalbinde ayrı bir şevk ve iştiyak belirirdi.

Birgün Laleli Baba'nın da bulunduğu bir mecliste bu hissini ortaya koydu.Yanında vezirleri de vardı.Laleli Baba'ya dönüp:"Hocam!Bir hasenat yapmak isterim.Köprü,han hamam,cami ne olursa.Elimdeki imkanı değerlendirmek istiyorum.Öbür aleme gittiğimizde ardımda hayır hasenatla anılacağım bir eser bırakmak istiyorum ne dersiniz?"diye sual etti.

Laleli Baba ermiş bir zattı.Padişahın böyle ulu orta herkesin yanında yapacağı hayırdan bahsetmesinde gurur işareti sezdi.Çünkü hayır işleri gizli yapılırdı.Laleli Baba aynı zamanda lafını esirgemezdi.Düşündü,taşındı ve Padişah'a şöyle dedi:""Bir abdesthane yap da,insanlar def-i hacetini gidersinler!"

3.Mustafa bu sözü duyunca kendini aşağılanmış hissetti.Yüzü kıpkırmızı oldu,sorduğuna soracağına pişman oldu.Zoraki gülümsedi ve vezirleriyle kalktı orayı terketti.Saraya döndüğünde hala sinirli ve düşünceliydi.Bir ara def-i hacet için saray heleasına gitti.Fakat o da ne?Def-i hacet yapamıyordu.Çıktı,bir süre sonra tekrar girdi.Yine aynı.Hasıl-ı kelam;Padişah o gece sabaha kadar kıvrandı durdu.Doktorlar falan da bir çare bulamamıştı.Meseleyi sonunda anladı 3.Mustafa.Bu Laleli Baba'nın işiydi.Velayet sahibi olduğu için kerametini göstermişti.

Hemen Laleli Baba'yı ziyarete gitti.Sultanım,dedi"Ne istersen onu yapacağım.Yeter ki şu tasarrufunu kes.Def-i hacetin kıymetini anladım.Hayır ve hasenat yaparken bundan böyle kalbine en ufak bir gurur ve kibirin gelmemesi gerektiğini anladım."dedi.

Zaten Hak dostunun anlatmak istediği buydu."Ne istersem yapacak mısın?"dedi.Öyleyse bir cami yap.Abdest hanesiyle tam tekmil bir cami olsun bu.Laleli semtini işaret ederek"Şu bölgede olsun bu cami."diyerek arzunu belirtti.3.Mustafa bu nasihat neticesinde şimdiki Laleli Camii'ni yaptırdı.Allah onlardan razı olsun.