Perdeler sımsıkı kapalı,
Evraklar gelişigüzel atılmış vaziyette.
Masanın üstü darmadağınık,
Duvarda asılı olan levhalar ise,
Eğri duruyor bu metruk ve karanlık odada!
Ne gelen var bu odaya ne de bakan?
Kim bilir kimler geldi geçti buradan?
Oysa bu oda önceleri o kadar aydınlık o kadar güzeldi ki!
Alimlerin,salih insanların mekanıydı bu karanlık oda!
Karanlıklar ruhumu sardığında,
Beynimi hafakanlar bastığında,
Hayatın acımasız yüzüyle karşılaştığımda,
Kendimi bu karanlık odanın içerisinde bulurum ben!
Gün,bu karanlık odada doğar içime
Bu karanlık oda deva olur dertlerime
Huzur ve ferahlık verir yüreğime
Şimdi karanlık ama manen aydınlık olan bu oda!
2 yorum:
Hocam,radyo işi güzel olmuş.
Şirin de çok güzel,bu oda neresi merak ettim ben de.
Masa olmasa tahmin edeceğim belki.
Hüzünlü bir anlatım olmuş.
Cenk abi,
Radyo işini açıkcası pek anlayamadım:)insanların haleti ruhiyesi her zaman aynı olmuyor malumunuz.hüzünlü bir anıma denk gelmiş demek..
Yorum Gönder