Perşembe, Ağustos 03, 2006

MİN SELAMUN KALBEN Lİ BEYRUT!

“İsrailleşmeye” inat “Min selamûn kalben li Beyrut!”..

Benim kelimelerim yetmiyor...
Sadece bütün dünyanın “israilleşmesinden” korkuyorum...

Uruguay’lı gazeteci-yazar Eduardo Galeano’nun yazdıkları içimi ürpertiyor:

“Demek ki bizler, karşılıklı birbirlerini öldürmekte uzmanlaşan bir hayvan türüyüz. (...) Daha ne kadar zaman ölüme böylesine âşık bir dünyanın mümkün olabilen tek dünya olduğunu kabul edeceğiz?” ..

Sadece bu topraklarda “israilleşmek” için can atanların yazıp, çizip kustukları laflar midemi bulandırıyor...

Bu “israilleşenler”, İsrail’in işlediği cinayetlere karşı gelmenin ilk adımının kendi topraklarında ölümden bahsetmekten vazgeçmek olduğunu görmek istemiyorlar... Kürt meselesi “bizim meselemiz” diyen, “silahsız külahsız insanca düşünelim şu meseleyi” diyenlere karşı gene, hâlâ, inatla “hain” demek için yırtınıyorlar...

Ama görmüyorlar İsrail’i... Baktıkları İsrail’i görmüyorlar...

İsrail “akıllı bombalar” atıyor “düşman çocukları” yer altında bile bulabilmek, onların kafalarını, bacaklarını koparabilmek, simsiyah kömür haline getirebilmek için... Taş taş üstünde bırakmıyor... Gözleri dönmüş vaziyette; çevre mevre dinledikleri yok; televizyon ekranlarına canlarını kurtarmaya çalışan katrana bulanmış yengeçler; bombalarla yakılmış, ezilmiş ağaçlar yansıyor...

Bu manzaraların kaçınılmaz olduğunu mu söylüyor bize “israilleşmek”? ..

Yazının tamamını okumak için,lütfen tıklayınız..