Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.
(Sebe Suresi, 28)
Peygamber Efendimizin (s.a.v) dini ve daveti umumidir,evrenseldir.Diğer Peygamberler gibi bir millete,bir kavme münhasır değildir.Cenâb-ı Hak, bir çok ayet-i kerimede bu hususu beyan buyurmuştur:"De ki: Ey insanlar! Ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sahibi olan Allah'ın gönderdiği peygamberim..."
Bu davet ve tebliğ için Hudeybiye sulhu sonrası en uygun zamandı. Zira, anlaşma gereğince 10 yıl harp yapılmayacaktı.Hicretin 7. senesi, Muharrem ayı idi. Peygamber Efendimiz, birgün Ashab-ı Kiramı toplayarak şöyle buyurdu:"Allah, beni bütün insanlara rahmet olarak gönderdi. İslamı yayma hususunda bana yardımcı olun! Havarilerin Meryem oğlu İsa'ya muhalefetleri gibi, siz de bana karşı muhalefette bulunmayın!"
Sahabiler, "Yâ Resulallah! Havariler, Hz. İsa'ya (a.s.) nasıl muhalefet etmişlerdi?" diye sordular.
Resul-i Ekrem şöyle izah etti:"Benim sizi davet ettiğim vazifeye, o da Havarilerini davet etmişti. Ancak onun yakın yere gönderdiği kimseler isteyerek gidip selamete eriştiler. Uzak yere göndermek istedikleri kimseler ise, gitmekten kaçındılar. İsa (a.s.), bu durumu Allah'a arzetti ve şikayette bulundu."Gitmeye üşenenlerin her biri, gönderilecekleri milletlerin dillerini konuşur oldukları halde sabahladılar. İsa (a.s.), onlara, 'Bu, Allah'ın sizin için kesinleştirdiği, ve ehemmiyet verdiği bir iştir. Haydi gidiniz!' demişti. Onlar da gitmişlerdi!"Bunun üzerine Sahabiler, "Yâ Resulallah," dediler, "biz sana bu hususta yardımcı olacağız, Bizi arzu ettiğin yere gönder" dediler.
Bunun üzerine Resul-i Kibriya Efendimiz, İslama davet maksadıyla Ashabından:
1) Dihyetü'l-Kelbî'yi Rum Kayseri* Heraklius'a,
2) Amr bin Ümeyye ed-Demri'yi, Habeş Necaşisi Ashame'ye,
3) Abdullah bin Huzafe'yi İran Kisrası Hüsrev Perviz'e,
4) Hanb bin Ebi Beltaa'yı Mısır Firavunu Mukavkıs'a,
5) Salit bin Amr'ı, Yemame Valisi Havza bin Ali'ye,
6) Şuca' bin Vehb'i Gassan Meliki Münzir bin Haris bin Ebi Şemir'e gönderdi.
Bu davet ve tebliğ için Hudeybiye sulhu sonrası en uygun zamandı. Zira, anlaşma gereğince 10 yıl harp yapılmayacaktı.Hicretin 7. senesi, Muharrem ayı idi. Peygamber Efendimiz, birgün Ashab-ı Kiramı toplayarak şöyle buyurdu:"Allah, beni bütün insanlara rahmet olarak gönderdi. İslamı yayma hususunda bana yardımcı olun! Havarilerin Meryem oğlu İsa'ya muhalefetleri gibi, siz de bana karşı muhalefette bulunmayın!"
Sahabiler, "Yâ Resulallah! Havariler, Hz. İsa'ya (a.s.) nasıl muhalefet etmişlerdi?" diye sordular.
Resul-i Ekrem şöyle izah etti:"Benim sizi davet ettiğim vazifeye, o da Havarilerini davet etmişti. Ancak onun yakın yere gönderdiği kimseler isteyerek gidip selamete eriştiler. Uzak yere göndermek istedikleri kimseler ise, gitmekten kaçındılar. İsa (a.s.), bu durumu Allah'a arzetti ve şikayette bulundu."Gitmeye üşenenlerin her biri, gönderilecekleri milletlerin dillerini konuşur oldukları halde sabahladılar. İsa (a.s.), onlara, 'Bu, Allah'ın sizin için kesinleştirdiği, ve ehemmiyet verdiği bir iştir. Haydi gidiniz!' demişti. Onlar da gitmişlerdi!"Bunun üzerine Sahabiler, "Yâ Resulallah," dediler, "biz sana bu hususta yardımcı olacağız, Bizi arzu ettiğin yere gönder" dediler.
Bunun üzerine Resul-i Kibriya Efendimiz, İslama davet maksadıyla Ashabından:
1) Dihyetü'l-Kelbî'yi Rum Kayseri* Heraklius'a,
2) Amr bin Ümeyye ed-Demri'yi, Habeş Necaşisi Ashame'ye,
3) Abdullah bin Huzafe'yi İran Kisrası Hüsrev Perviz'e,
4) Hanb bin Ebi Beltaa'yı Mısır Firavunu Mukavkıs'a,
5) Salit bin Amr'ı, Yemame Valisi Havza bin Ali'ye,
6) Şuca' bin Vehb'i Gassan Meliki Münzir bin Haris bin Ebi Şemir'e gönderdi.
11 yorum:
emircan bey, sanırım bu konuda en güzel örnek uhud savaşı olsa gerek.
hatırlarsak o savaşta okçular bir emre riayet dinlemeyip yerlerini terkettikleri için başarısızlıkla sonuçlandı.
asırlar geçsede, zamanın her yerinde aynı gerçek sürüyor.unutulmamalı uhud ve "YERLERİMİZİ TERKETMEMELİYİZ".
iyiliğin kötülüğe, ışığın karanlığa verdiği savaşta "YERİMDE MİYİM?" diye herkes kontrol etmeli kendini.
belki bir başarısızlık oldu ama zamnın ötesinden koskoca bir ders geldi bize.
ve sadakat.
gönderilenlere ve PEYGAMBERİMİZE(s.a.v) sadık kalabilmeli, yerimizde bir UHUD kadar durabilmeliyiz.Düşman bizim yerlerimizi terketmemizi bekleyecek kadar yakında.
HAYIRLI CUMALAR...
amerikan hastalığı panik atak bana da bulaşmış.
itiraf ediyorum dört yorumuda yanlışlıkla ben yolladım:)
suç bende değil teknolojide.
Suveyda hanım,
Efendimizin hayatı zaten komple tebliğ ve davetdir.Bizim için örnektir.
Ben de 5 mesajı kim yazmış acaba demiştim:)
Emircan kardeşim, güzel bloğunuz için tebrik ediyorum. Rabbim hayırlı hizmetlere vesile eylesin.Güzellikleri dostlarla paylaşmak ne güzel.
Ben de sizi ve herkesi kendi mütevazi bloguma davet ediyorum. Ziyaret ederseniz şeref verirsiniz efendim.
Gönül pınarı,
ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkür ederim.Davete icabet farzdır efendim.Davetinize en kısa sürede icabet edeceğim inşallah.Selamlar...
bende beş mesajı kim yazmış acaba derken hayal kırıklığı yaşayan bir ruh hali sezinledim:)
komik resimler uçmuş gene.
gördüm gördüm gördüm
:)
hayırlı haftalar efendim bir de...
Yanlış görmediniz,şüphelenmenize gerek yoktur panik yapmayın:)
Size de iyi haftalar bugunü geçti sayın...
Yorum Gönder