Salı, Ocak 02, 2007

THE END

Son günlerde dünya gündeminden düşmeyen konuyla ilgili en net yazılardan birini sizlerle paylaşmak istedim sadece...

3 yorum:

Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Teşekkürler, okunmaya değer bir yazıydı.. Misafirlere de tavsiye ederim, okusunlar.

***

Yazar ile paralel düşündüğümü söyleyebilirim.

Böyle olmaz dediğim yerlerde, kullanılan esnek dil sayesinde özdeki mânâ da bir bakıma ifade edilmiş..

Saygılarımla,

insan dedi ki...

Irak fiili olarak Osmanlı'ya katılmasına dek, Hz. Osman'dan itibaren ve hususen Hz. Ali'nin şehadetinden sonra -Ibn Abdulaziz dönemi hariç- huzurlu bir gün mü gördü?

Muhakkak ki o topraklar Nebi'nin vefatından çok kısa bir zaman sonra Saddam'dan daha gaddar, daha zalim idarecilerle karşılaştı.

Bunun sebepleri üzerinde durmalı asıl. Yüzlerce yıldır yalnızca şekli değişerek süregelen bir huzursuzluğun kaynağı ne diye düşünmeli. Bu mesele teorisyenlerin zekalarına teslim edilecek mesele değil.

Bizim topraklarımıza aynı felaketlerin gelmesini geciktiren tek etken de emr-i bil marufun halen devam ediyor olmasından başka bir şey değil.

Aksi takdirde evet, yazarın da dediği gibi Saddam için the end olan yer tüm coğrafyamız için "starting point.."

Adsız dedi ki...

cok yalin bir dille ozetlenmis, guzel bir yazi. tesekkurler.
aynen bu sekilde amerikalilar'a da durumu aktarmayi dusunuyorum firsat oldukca. gecen gun biri sordu mesela siz ne dusunuyorsunuz saddam'in idami hakkinda diye. kendilerine kalsa bunlar 'diktatordu oldurduk'ten baska bir sey soylemezler..