Son haftalarda sabırsızlıkla bekliyor,ilgi ve ibretle seyretmeye çalışıyorum asrımızın son imamını(!)zat-ı muhteremlerini.Arkasında (pardon huzurunda)saf tutmuş,süt dökmüş kedi misali cemaati(ya da partilileri diyelim)objektifler yine ne fetva verecek diye merakla kendisine odaklanmışken;muhterem Antalyavi hazretleri gün görmemiş uydurmalarını(afedersiniz fetvalarını)en ince detaylarına kadar uzun uzun anlatıyor,şartlar sunuyor,öngörülerde bulunuyor,laiklikten dem vuruyor..ve göbeğini kaşıyanlar,sessiz çoğunlukta olanlar,azınlıkta kalmış ama her şeye rağmen yalnız ben bilirim diyen beyaz Türklerin yılmaz savunucusu olan (!)Antalyavi hazretlerinin açıklamalarını adeta tek ayrıntısını kaçırmamak için pür dikkat dinliyor sayelerinde müstefid oluyorlar!!
Gerçekten Salı günlerini iple çekiyor muhterem Antalyavi hazretlerini kendimden geçerek dinliyorum.Öyle akıcı bir üslubu var ki;hem kendisi coşuyor hem cemaatini coşturuyor(!)Asli görevi olan siyasi parti liderliğini,muhalefet görevini,demokrasinin gerekliliğine,hukukun üstünlüğüne inancını v.s bir tarafa bırakacak olursak aslında fenada iş yapmıyor yani.Zaman zaman düşünmüyor değilim.Acaba Sayın Baykal Fetva kurulu başkanı filan mı olsaydı?Ya da Çankaya köşkünün camisinde Cuma hutbelerini mi irad etseydi?Sahi nasıl olurdu acaba?
2 yorum:
Din işlerine herkesin burnunu sokması yani "ahkam kesmesi" bu asrın bir hastalığı sanırım.
dinden-diyanetten ilimden-irfandan nasipli-nasipsiz herkes din hususunda fetvalar veriyor.
hadi kabul edelim versinler, ama niye insanları bu fetvalara uymaya mahkum ediyorlar? bu istibdadın ta kendisi değilmi!
İran'a benzedik diyorlar, bence %100 haklılar, orda başörtüsüz yasak burda başörtülü yasak!
vesselam
İMAM BAYKAL EL-ANTALYAVİ [-_-]
Yorum Gönder