Cuma, Eylül 01, 2006

GURBET


Dağda dolaşırken yakma kandili,
Fersiz gözlerimi dağlama gurbet!
Ne söylemez, akan suların dili,
Sessizlik içinde çağlama gurbet!
Titrek parmağınla tutup tığını.
Alnıma işleme kırışığını
Duvarda, emerek mum ışığını,
Bir veremli rengi bağlama gurbet
Gül büyütenlere mahsus hevesle,
Renk dertlerimi gözümde besle!
Yalnız, annem gibi, o ılık sesle,
İçimde dövünüp ağlama gurbet!..

Necip Fazıl Kısakürek

8 yorum:

İbn-i Sina dedi ki...

Gurbetle imtihan olunmak zordur bence.. insanın aslını yitirmesi öyle kolay olabiliyor ki.. gurbeti yaşayan vatan kavramını bir başka kullanıyor sanki. gerçi bu dünyada hepimiz gurbetteyiz, gerçek vatanımız orası..

cenkunal dedi ki...

Gurbet her sabah kalkışımda
Gurbet ile yıkarım yüzümü
Gurbet evimde, işimde, aşımda
Gurbet ile tanıştım tam 20 yaşımda


Ekmeği her tutuşumda Gurbet kokar
Her zeytin tanesinde memleket Gurbet
Ben çay içerim içimi Gurbet yakar
Çeşmeyi her açışımda sanki Gurbet akar

cenkunal dedi ki...

Bu şiiri yazan arkadaşın adını unuttum maalesef.Benim değil yani.

NeLLy dedi ki...

aah ah nerde o eski gurbetler..

aciyorsun telefonu, bilgisayari, sak diye insanlarin sesini duyuyor, konusuyorsun diledigin kadar, goruntulu sohbet ediyorsun karsinda gibi.

yok yok, gurbetlerin de tadi kalmadi artik..

emircan dedi ki...

İbn- Sina kardeşim;
Hayat bir imtihan ve fani.Haklısınız,esas vatanımız orası.Allah iman selameti versin.

emircan dedi ki...

Cenk abi;Tam çok güzel yazmışsınız diyecektim ki:)ikinci yorumunuzu okudum.Güzel bir şiir.Kim yazmışsa yüreğine sağlık.

emircan dedi ki...

Nelly hanım,
Ne diyelim,gerçekten tadı kalmadı,haklısınız.
Öğrencilik yıllarımda; "ailemden ,sevdiklerimden acaba bir mektup var mı?" diyerek hafta da bir-iki kez uğrayabildiğim posta kutusuna gittiğim o günleri özlüyorum ben de..

Adsız dedi ki...

11 yasimdan beri gurbetdeyim. Deliler gibi sevdigim Turkiyem'den cok uzak olan bu diyarda hep dogdugum yerlerden bir seyler ararim. Bir koku bir ses.