AB ye uyum kanunları çerçevesinde,T.C nüfus cüzdanlarında,bundan böyle"din"hanesine istediğimiz dini yazma veya isteğe bağlı boş bırakma hürriyeti getirilmiş."Ne var bunda,gayet güzel birşey "diyenler çıkabilir aramızda?Şahsen bende bu konuda,bir beis görmüyorum.Elbet her vatandaş kendi kimliğinde "din"hanesine,istediği dini yazdırabilir veya boş bırakabilir.
Ancak benim dikkatimi çeken iki husus oldu,bu meselede.Birincisi:Acaba AB bu isteği evrensel değerler adına,kişisel özgürlükler adına mı tüm bu kanunları koyuyor ve uyguluyor?Yoksa Leyla Şahin örneğinde olduğu gibi çifte standartların altına imza mı atıyor?Bunu çok iyi irdelemek gerek diye düşünüyorum.Çünkü maalesef AB'nin bu tür konularda verdiği görüntü fazla pozitif görünmüyor!
İkincisi:Ülkemizdeki bir takım medya ve gruplar,yine işin şekil yönüne takılıp kalmışlar maaalesef..Bu özgürlük onları fazlasıyla memnun etmiş gözüküyor..Ama onlarda,tıpkı AB gibi karneleri çifte standartlarla dolu..Bu özgürlükte; bir inanan bayan kardeşimizin sırf inancından dolayı başını kapatması kişisel özgürlük değil mi?Bunu şurada kapatabilirsin şurada kapatamazsın demek ne kadar hukukla bağdaşır?
Efendim;Bence şekillerde takılıp kalmamalıyız.Kimliklerin üzerinde islam yazmış veya yazmamış..Önemli olan islam dinine mensup olan müslümanlar için muhtevadır ve o dini hakkıyla yaşamaktır ..Yasakçı zihniyetle,özgürlüklerin önünü tıkayarak bir yere varamayız..
3 yorum:
Hocam,AB'nin de, içimizdeki bir takım medyanın da,bu tür konularda yaklaşımı apaçık bellidir ki çifte standartlarla malul.Öyle olmasaydı,din konusunda insanlara hürriyet alanı oluşturdukları gibi,mesela başörterek okulda eğitim alma hürriyetini de "bahşetmeleri" gerekmez miydi???
Elbet gerekirdi!İşte ne zaman bahşedecekler sabırsızlıkla bekliyoruz..Yetkili büyüklerimizde toplumsal konsensüs derken "o zaten var da" artık bunlarımı bekliyor acaba?
Bence takke dussun, kel gorunsun.
Herkesin rengi belli olsun.
Yorum Gönder